Kuşlarım artık bir yaşında. Aslına bakarsanız son birkaç gündür bir yaşındalar... Doğumgünü zaten yapmayacaktım, o kadar enerjisiz ve uyuşuğum ki içimden pek bir şey gelmiyor. E zaten onların birşey anladığı yok; gurbetteyiz bugünümüzü paylaşacak yakınlarımızdan uzaktayız. Yani motivasyon da yok. Yalnız buzdolabına şarap koydum, çocukları yatırınca karı koca ufak çapta kutlama yaparız diye ama çocuklar uyuduğunda bizim de halimiz kalmamıştı. J benimle uyuyor bir iki haftadır. O uyuyana kadar ben de sızmış oluyorum. Uyandığımda gecenin körüydü, mama vakti gelmişti vs. Sonuç: şarap hala dolapta, onu oradan kurtaracak kahramanı bekliyor.
Çocuklar da beni hayal kırıklığına uğrattı. Artık yaşları bir tam sayı ile ifade edilebildiğine göre biraz daha olgun, biraz daha entellektüel bir tavır bekliyordum açıkçası. Birer kitap alıp oturmaları uygun olurdu. ama nerdeeeee. Hala orayı karıştır, burayı indir, onu ağzına sok, annenin terliğini çal, kitabı ye! Allah sizi inandırsın oturup bir yemek bile yemiyorlar. Anne yedirsin ne işi var, çok benciller çok!
Tamam kitaptan geçtim hiç değilse oturun oynayın, iki kişisiniz. Evcilik, doktorculuk, ne biliim. Yok sen onun elindeki oyuncağı kap, o senin elindekini çekiştirsin, çığlık at, ağla! Hep barbarlık, hep ilkellik.
Kime çekti bu çocuklar bilmiyorum ki!